Bir önceki yazımızda sizlere; kurumların Bulut Bilişim (Cloud Computing) Çözüm ve Hizmetlerine iş açısından geçişinin faydaları, Getirdiği Ek (Marjinal) Faydalar, Tasarruf ve Ölçeklenebilirlik başlıkları altında aktarmıştık.
Bu yazımızda ise “Bulut Bilişim” çözümlerine geçişin aşağıdaki başlıklar açısından faydalarını inceleyeceğiz.
- Rekabet Avantajı
- Bilgi Güvenliği
- Felaket Kurtarma
Rekabet avantajı:
Kısıtlı IT kaynaklarının, bunlar insan ya da ekipman olabilir, bir işletmenin stratejik öneme sahip olan işleri yapmak yerine zamanlarını rutin işlemlere harcamaları, örnekse: devamlı yedekleri kontrol etmek, storage sistemlerinin güncelliğini takip etmek vs.
Elit iş gücünün şirket stratejilerini gerçekleştirmek için harcamaları gereken enerjilerini, ikame edilebilecek alanlarda boşa tüketmeleri, her daim yarış içinde fayda vermesi gereken kaynakların verimli kullanılmaması sonucunu doğurmaktadır. Klima soğutucularının garantisini kontrol etmek, elektrik hatlarının topraklaması çalışıyor mu bilmek, sunucuların güncellenmesi nasıl yapılır? öğrenmek, gibi günümüzde artık harcı alem denebilecek rutin işlere vakit harcanması yanında aslında hiç ihtiyacı olmadığı halde spesifik bir network protokolünü öğrenmek için sarf edilen zaman dahi, rekabette kurumlara dezavantaj yaşatabilir. Hem kısıtlı kaynakların daha efektif olarak kullanılması, hem bu kaynakların asıl işlerine odaklanmasını sağlaması ayrıca; bulut servisleri ile gelen marjinal servis faydalarını işe uyarlamak, kurumların rekabette bir adım öne geçmesini sağlayabilmektedir.
Bilgi Güvenliği:
Artan siber saldırılar sonucunda, siber olaylarla mücadele zorlukları, koruma tedbirlerinin karmaşık olması vb. gibi sebeplerle birçok kurum çözüm arayışı içinde… Hiçbir yapı yüzde yüz güvenli değildir. Nerede tutulursa tutulsun, insan erişimi ya da etkileşimine açık olan her sistem zafiyet gösterir. İnsanın doğasına ait olan zaafları veya işletme körlükleri sebebiyle da her sistem siber saldırıya uğrayabilir, hatta veri sızıntısından, veri kaybına kadar, telafisi mümkün olmayan şekilde zarar görebilirler. Önemli olan bu tür durumlarda asgari hasarla veya küçük sıyrıklarla bu saldırıları savuşturabilecek hayati önlemleri öncesinde alabilmektir. Siber saldırı sırasında ve sonrasında yapılacak olan teşhis ve tedaviyi (recovery) en sağlıklı bir biçimde yapabilmek, bir daha olmaması için gerekli önlemleri alabilmek, loglama sistemleri, monitör etme (izleme, surveillance) hasar tespiti sistemleri, çok kritik öneme sahiptir. Bulut sistemlerinin ve Bulut servis sağlayıcılarının (merdiven altı diye tabir edilen, bazı hosting şirketlerini saymazsak…) bu türden endüstriyel önlemleri sayesinde, sistemlerini Bulut’ ta barındıran kurumların pro-aktif ya da re-aktif seçenekleri yani B ve C planları bulunmaktadır. Öyle ki, bir biçimde siber saldırıya uğramış olsalar da işletmeler, sistemlerinin yeniden ayağa kaldırılmak ve bunun bir daha başlarına gelmemesi için ne tip önlemler almaları ve/veya aynı yerden tekrar saldırıya maruz kalmamaları için ne gerektiğini bilmeleri, ancak bu güvenilir mimari kullanılıyorlar ise mümkün olabilmektedir. Tabii, asgari hasar almak ya da bir saldırıyı hasarsız atlatabilmek için, kullanılan bu tür araçların düzenli olarak bakımlarının ve tatbikatlarının yapılması da ciddi önemlidir.
Felaket Kurtarma:
DRS Planlarının yapılması zorunluluğu, günümüzde büyük ya da küçük her işletmelerin (Tüzel ya da Özel olsun) değişik çaplardaki felaket kurtarma önlemlerini gündemlerine almalarına sebebiyet vermiştir. Zorunluluklar, bazen kalite standartlarının talepleri, bazen de "Bir musibet bin nasihatten evladır." sözünü doğrularcasına, başlarından kötü bir deneyim geçmiş herkesin yapacağı gibi, kendiliğinden oluşmaktadır. Siber saldırılar, donanım arızaları, operatör hataları, yangın, sel, deprem ve benzeri tüm riskler, işletmelerin devamlılığını sağlamasının önünde kritik engeller olarak öylece durmaktadır. Bu riskleri hesaplayarak, iş için kritik öneme sahip sistemlerinin başlarına bir şey gelmesi durumunda, B ve C planlarının nasıl ve ne şekilde olacağını bilmek ise hem zor hem de yüksek maliyetlidir. Kurumların öncelikli olarak, bu önlemlere karar vermeleri için detaylı bir risk analizi yapmaları gerekmektedir. Sonrasında da bu risklerin işlerine olan etkilerini hesaplamak, bu doğrultuda alınması gerekli yatırımları tamamlamak, önlemleri sırasıyla satın almak ve işletimini sağlamak gibi adımları atmaları beklenmektedir. Çok fazla telaffuz edilen, ama aslında sadece para harcanarak çalışmayan, birçoğu göstermelik olan Felaket Kurtarma önlemleri almak yerine; riskleri hesaplanmış ve servis seviyesinde kolaylıkla takip edilebilecek "as a service" mantığıyla çalışan Bulut Destekli çözümler, her geçen gün daha da fazla talep görmektedir. Yapılması gereken tek şey, risk analizini doğru bir danışmanla çalışarak detaylıca yaptırmak (-ki bu servisi almak kritik öneme sahiptir.) sonrasında da çözümü işletmesiyle birlikte kiralama yapmaktır.
Bulut Bilişim (Cloud Computing) Çözümleri, kurumunuzun en kritik alanlarda optimum çözümü olduğunu her geçen gün sektöre katkılarıyla ve kalifiye insan kaynağının önemli olduğu günümüzde kurumlara “Verim Bulut’ta” ifadesini söyleme dönüştürerek göstermektedir.
Volkan Duman